Bilgi & Randevu Formu

KURUMSAL

Dentavia

Dentavia Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği 2022 mart ayında faaliyetlerine başlamıştır. Alanında uzman hekim kadrosuyla, Dentavia’nın önceliği hastalarına nitelikli sağlık hizmeti sunmaktır. Temizlik ve sterilizasyon alanında yüksek standartlar uygulanmaktadır. Diş hekimliğinin bilimsel gelişmelerini ve teknolojisini kullanarak hastaya özel tedaviler planlamak kliniğin öne çıktığı konulardandır.  Ağız sağlığı ve benzersiz estetik tedavileri birlikte sunabilecek donanımda hekim kadrosuna sahip klinikte, kendinizi özel ve güvende hissedeceğiniz bir ortamda tedavilerinizi huzurla sürdürebilirsiniz. Bünyesindeki Diş Hekimi Dt. İrem ÖZEN, Ortodonti Uzmanı Uzm. Dt. Mehmet SOYDİNÇ ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Dt. Yusuf Buğra ÖZDEMİR kliniğin aynı zamanda kurucu ortaklarıdır.  Lamina, Zirkonyum gibi estetik diş hekimliği uygulamaları, ortodonti, şeffaf plak tedavileri, dolgu, kanal tedavisi, diş eti hastalıklarının tedavileri, implant ve gömülü diş tedavileri Dentavia’da uygulanan tedavilerin bazılarıdır. Dentavia Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği alanında uzman hekimlerle    sizlere daha güzel ve sağlıklı bir gülüş kazandırmak için ilk günkü özveri ile çalışmalarına devam etmektedir.

Uygulamalar

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi

Ağız Sağlığında Uzman Müdahale: Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Nedir? Ağız, diş ve çene cerrahisi; dişlerin, çene kemiklerinin ve ağız içerisindeki yumuşak dokuların cerrahi olarak tedavi edilmesini kapsayan diş hekimliği dalıdır. Gömülü diş çekimi, kist veya tümör alınması, çene kırıkları, implant cerrahisi gibi geniş bir yelpazede uygulamaları içerir. Özellikle uzmanlık ve hassasiyet gerektiren vakalarda bu alanda deneyimli hekimler tarafından yapılan müdahaleler, ağız ve çene sağlığının korunmasında kritik rol oynar.   Hangi Durumlarda Uygulanır? Gömülü yirmi yaş dişi çekimi Kist ve tümör operasyonları Çene kırıkları ve eklem bozuklukları Diş implantı yerleştirme Apse drenajı ve enfeksiyon tedavisi Diş çekimi sonrası kemik grefti uygulamaları Sinüs lifting (sinüs tabanı yükseltme)   Ağız, Diş ve Çene Cerrahisinin Avantajları Hastalıklı dokuların güvenli şekilde uzaklaştırılması Protez ya da implant öncesi ağız yapısının hazırlanması Diğer tedavilerle entegre, kalıcı ve sağlıklı çözümler Ağrı ve enfeksiyon gibi problemleri ortadan kaldırma Doğru müdahale ile hızlı iyileşme süreci   Tedavi Süreci ve Uygulama İlk muayenede detaylı ağız içi ve radyolojik değerlendirme yapılır. Gerekli durumlarda 3D tomografi ile çene yapısı incelenir. Cerrahi işlemler lokal anestezi altında, gerektiğinde sedasyon veya genel anestezi eşliğinde gerçekleştirilir. Operasyon sonrası iyileşme süreci kişiye ve uygulamaya bağlı olarak değişkenlik gösterir.   Sık Sorulan Sorular 1. Gömülü diş çekimi ağrılı mıdır? Hayır. Lokal anestezi altında yapılan işlem sırasında ağrı hissedilmez. Sonrasında hafif şişlik ve ağrı olabilir ancak hekimin önerdiği ilaçlarla kontrol altına alınabilir. 2. Çene cerrahisi sonrası ne kadar sürede iyileşirim? Ortalama 1 hafta içinde iyileşme sağlanır. Büyük operasyonlarda bu süre uzayabilir. 3. Cerrahi işlemler sonrası yemek yiyebilir miyim? İlk 24 saat sıvı ve yumuşak gıdalar önerilir. Sıcak yiyecek/içeceklerden ve sigaradan kaçınılmalıdır. 4. Her diş hekimi çene cerrahisi yapar mı? Hayır. Bu alan özel eğitim ve tecrübe gerektirir. Özellikle komplike vakalarda ağız, diş ve çene cerrahisi uzmanlarına başvurulmalıdır. 5. Cerrahi işlem sonrası yüzüm şişer mi? Bazı cerrahi işlemlerden sonra geçici şişlik oluşabilir. Buz uygulaması ile bu şişlik en aza indirilir.a

Protetik Diş Tedavileri

Protetik Diş Tedavileri

Kaybedilen Dişlerin Fonksiyonel ve Estetik Yeniden Yapılandırılması Protetik diş tedavileri, çeşitli nedenlerle kaybedilen ya da işlevini yitirmiş dişlerin, hem estetik hem de fonksiyon açısından tekrar kazandırılması amacıyla uygulanan bir diş hekimliği alanıdır. Bu tedaviler sayesinde çiğneme, konuşma ve estetik görünüm yeniden sağlanır. Sabit ya da hareketli protezlerle uygulanan bu tedavi, ağız sağlığını desteklerken hastanın yaşam kalitesini de belirgin şekilde artırır. Diş eksikliği yalnızca estetik bir problem değildir; aynı zamanda çiğneme bozukluklarına, sindirim sorunlarına, çene eklem rahatsızlıklarına ve diğer dişlerin konumunun bozulmasına yol açabilir. Protetik tedaviler, bu olumsuz etkileri ortadan kaldırmak için bireye özel olarak planlanır.   Protetik Diş Tedavi Yöntemleri 1. Sabit Protezler (Köprü ve Kaplamalar): Eksik dişlerin yanındaki sağlam dişlere dayalı olarak yapılan porselen, zirkonyum veya E-max kaplamalar ile diş boşlukları kapatılır. 2. Hareketli Protezler (Total veya Parsiyel): Çene kemiği ve destek dişlerin uygun olmadığı durumlarda kullanılan, hastanın takıp çıkarabildiği protezlerdir. 3. İmplant Üstü Protezler: Diş eksikliklerinde çene kemiğine yerleştirilen implantların üzerine uygulanan sabit ya da hareketli protezlerdir. 4. Geçici Protezler: Kalıcı protez yapılana kadar estetik ve fonksiyon sağlamak amacıyla kullanılan kısa süreli çözümlerdir.   Hangi Durumlarda Tercih Edilir? Diş kaybı olan bireylerde Aşırı madde kaybı olan dişlerde Dişlerin şekil veya renk bozukluğu yaşadığı durumlarda Dişsiz ağızlarda (total protez) İmplant destekli sabit diş yapılması gereken durumlarda   Protetik Tedavilerin Avantajları Kaybedilen çiğneme ve konuşma fonksiyonlarını geri kazandırır Estetik olarak kişinin özgüvenini artırır Yüz hatlarını destekleyerek yaşlı görünümü engeller Kalan dişlerin pozisyonlarının bozulmasını önler Uzun ömürlü ve dayanıklı çözümler sunar   Tedavi Süreci İlk muayenede hastanın ağız yapısı, diş eksiklikleri, kemik durumu ve beklentileri değerlendirilir. Gerekli ölçüler alınarak laboratuvarda protez hazırlanır. 1-2 prova süreci sonrası protez sabitlenir veya teslim edilir. Uyum süreci kişiden kişiye değişir, ancak genellikle kısa sürede adaptasyon sağlanır.   Sık Sorulan Sorular 1. Sabit ve hareketli protez arasındaki fark nedir? Sabit protezler ağıza yapıştırılarak sabitlenir, hasta tarafından çıkarılamaz. Hareketli protezler ise hasta tarafından takılıp çıkarılabilir. 2. Protezler doğal diş gibi görünür mü? Evet. Özellikle zirkonyum ve E-max gibi estetik materyallerle yapılan sabit protezler doğal diş görünümüne çok yakındır. 3. Protezler ağrı yapar mı? İlk günlerde hafif bir rahatsızlık hissi olabilir, ancak kısa sürede alışılır. Gerekirse hekim tarafından ayarlama yapılabilir. 4. Hareketli protezler konuşma ve yeme fonksiyonunu etkiler mi? İlk başta alışma süreci olabilir, ancak düzenli kullanımda konuşma ve çiğneme fonksiyonu normale döner. 5. Protez ömrü ne kadardır? İyi bakım ve düzenli kontrollerle protezler 5-10 yıl arasında sorunsuz kullanılabilir. Ancak zamanla değişen ağız yapısına göre yenilenmesi gerekebilir.

Periodontoloji

Periodontoloji

Sağlıklı Dişler Sağlıklı Diş Etleriyle Başlar Periodontoloji, dişleri çevreleyen yumuşak dokular (diş eti) ve sert dokuların (alveol kemiği) sağlığını korumayı ve bu dokularda oluşan hastalıkları tedavi etmeyi amaçlayan diş hekimliği dalıdır. Diş eti hastalıkları çoğu zaman sinsi ilerler ve tedavi edilmezse diş kaybına kadar gidebilir. Bu nedenle periodontoloji, yalnızca diş eti kanaması gibi şikâyetlerde değil, genel ağız sağlığının korunmasında da kilit rol oynar. Dişlerin sağlamlığı sadece kendi yapısına değil, onları tutan diş eti ve kemik dokusunun sağlığına da bağlıdır. Bu nedenle "diş eti bakımı", estetik ve uzun ömürlü bir ağız sağlığı için olmazsa olmazdır.   Diş Eti Hastalıkları Nelerdir? 1. Gingivitis: Diş eti iltihabının erken evresidir. Diş eti kanaması, şişlik ve hassasiyet görülür. Düzenli temizlik ve ağız bakımı ile geri döndürülebilir. 2. Periodontitis: İlerlemiş diş eti hastalığıdır. Diş etlerinde çekilme, kemik kaybı ve dişlerde sallanma görülebilir. Tedavi edilmezse diş kaybına neden olabilir.   Periodontal Tedavi Yöntemleri Detertraj (Diş Taşı Temizliği): Dişlerin üzerindeki tartar ve plak temizlenir. Küretaj (Derin Temizlik): Diş etinin altındaki iltihaplı dokular özel aletlerle temizlenir. Lazerli Diş Eti Tedavisi: Lazer ile bakteriler yok edilir ve iyileşme hızlanır. Periodontal Cerrahi: Gerekli durumlarda diş eti kesilerek temizlik yapılır ve doku yeniden şekillendirilir. Kemik Greftleri ve Rejeneratif İşlemler: Kemik kaybı olan bölgelerde doku yenileme işlemleri uygulanabilir.   Hangi Belirtilerde Periodontolojiye Başvurmalıyım? Diş eti kanaması Diş etlerinde şişlik, kızarıklık veya hassasiyet Diş eti çekilmesi Dişlerde sallanma Ağızda kötü koku Dişler arasında açılma hissi Protezlerin tam oturmaması   Tedavi Süreci Periodontal tedavi süreci hastalığın seviyesine göre planlanır. Gingivitis gibi erken evrelerde temizlik ve bakım yeterli olurken, ilerlemiş vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir. Tedavi sonrası düzenli kontrol ve iyi ağız hijyeni ile diş eti sağlığı korunabilir.   Sık Sorulan Sorular 1. Diş eti hastalığı tedavi edilmezse ne olur? İltihap diş etinden kemiğe ilerler ve kemik kaybı nedeniyle dişlerde sallanma ve kayıp yaşanabilir. 2. Diş eti hastalığı bulaşıcı mıdır? Hayır. Ancak aynı evde yaşayan bireylerde hijyen eksikliği nedeniyle benzer bakteri florası gelişebilir. 3. Küretaj işlemi ağrılı mıdır? Hayır. İşlem lokal anestezi altında yapılır. Sonrasında hafif hassasiyet olabilir. 4. Diş eti çekilmesi geri gelir mi? İleri düzey çekilme durumlarında doku grefti gibi işlemlerle kısmen düzeltme sağlanabilir, ancak tamamen eski haline dönmeyebilir. 5. Diş eti hastalığı neden olur? Yetersiz ağız bakımı, sigara, stres, sistemik hastalıklar (diyabet gibi), genetik yatkınlık ve yanlış yapılan protez veya dolgular diş eti hastalığını tetikleyebilir.

İmplantoloji

İmplantoloji

Kalıcı ve Estetik Diş Eksikliği Çözümü: Diş İmplantları İmplantoloji, eksik dişlerin yerine yapay kökler (implant) yerleştirilerek hem estetik hem de fonksiyonel açıdan doğal dişlere en yakın çözümün sunulduğu diş hekimliği dalıdır. Titanyumdan üretilen diş implantları, çene kemiğine yerleştirilir ve üzerine protez diş (kaplama) uygulanır. Bu işlem sayesinde diş kayıpları kalıcı şekilde telafi edilir ve çiğneme, konuşma gibi fonksiyonlar eski haline getirilir. Diş implantları, yalnızca tek bir diş eksikliği için değil; birden fazla diş ya da tam dişsizlik durumlarında da başarıyla uygulanabilmektedir.   Diş İmplantı Hangi Durumlarda Tercih Edilir? Tekli ya da çoklu diş kayıplarında Tam dişsiz ağızlarda (implant üstü protez) Hareketli protez kullanmak istemeyen bireylerde Köprü yapmak için sağlıklı dişlerin kesilmesini istemeyenlerde Konuşma ve çiğneme fonksiyonu bozulan bireylerde Estetik gülüşe kavuşmak isteyen kişilerde   Diş İmplantı Nasıl Uygulanır? İlk muayenede ağız içi ve röntgen (gerekirse tomografi) ile çene kemiği değerlendirilir. Yeterli kemik desteği varsa lokal anestezi altında implant yerleştirilir. Kemik ile implantın kaynaşması için ortalama 2-3 ay beklenir. Ardından üzerine protez diş yapılır. Günümüzde gelişen teknolojiyle bazı uygun vakalarda implantlar aynı gün içinde dahi sabitlenebilir.   İmplant Tedavisinin Avantajları Doğal diş yapısına en yakın çözüm Komşu dişlere zarar verilmez Uzun ömürlü ve dayanıklıdır Estetik açıdan yüksek memnuniyet sağlar Kemik erimesini önler Konuşma ve çiğneme fonksiyonlarını geri kazandırır   Tedavi Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli? İlk 24 saat sıcak yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalı Sigara ve alkol iyileşmeyi geciktireceği için kullanılmamalı İmplant bölgesi temiz tutulmalı, hekimin önerdiği şekilde fırçalanmalı Düzenli diş hekimi kontrolleri ihmal edilmemeli Sert cisimleri ısırmaktan kaçınılmalı   Sık Sorulan Sorular 1. İmplant acı verir mi? Hayır. İşlem lokal anestezi ile yapılır ve genellikle ağrısızdır. Sonrasında basit ağrı kesicilerle yönetilebilecek düzeyde bir hassasiyet olabilir. 2. Herkese implant yapılabilir mi? Kemik yapısı yeterli olan ve genel sağlık durumu elverişli olan herkese implant uygulanabilir. Ancak diyabet, kemik erimesi gibi durumlarda özel değerlendirme gerekir. 3. İmplant ömür boyu kullanılır mı? Doğru uygulama ve düzenli bakım ile implantlar 20 yıl ve üzeri sürelerle kullanılabilir. 4. İmplant vücudum tarafından reddedilir mi? Titanyum malzeme vücutla %100 uyumlu bir materyaldir. Alerji veya red ihtimali çok düşüktür. 5. Tedavi süresi ne kadar sürer? Kemik durumu ve uygulanacak tekniğe göre 1 günden 3 aya kadar değişebilir.

Özel Konular

Özel Konular

Her Ağız, Kendi Öyküsünü Taşır: Size Özel Diş Hekimliği Yaklaşımları Diş hekimliğinde her hasta birbirinden farklı ihtiyaç ve ağız yapısına sahiptir. “Özel Konular” başlığı, klasik tedavi yöntemlerinin dışında kalan, multidisipliner yaklaşım gerektiren ya da standart prosedürlerle çözülemeyen ağız ve diş problemleri için planlanan kişiselleştirilmiş tedavi süreçlerini kapsar. Bazı durumlarda hastanın beklentileri, medikal durumu, ağız içi anatomisi veya daha önce geçirilmiş tedaviler, klasik diş hekimliği prosedürlerinin ötesinde uzmanlık ve özel planlama gerektirir. Bu noktada devreye giren “özel konular” yaklaşımı, tamamen hasta odaklı bir süreç yönetimini ifade eder.   Hangi Durumlar “Özel Konular” Kapsamına Girer? Komplike implant tedavileri (kemik erimesi, sinüs sarkması gibi) Estetik gülüş tasarımı gerektiren kombine vakalar Telsiz ortodonti + estetik kaplama gibi birden fazla uygulama gerektiren vakalar İleri düzey çene eklem bozuklukları (TME) Diş sıkma (bruksizm) ve gece plağı uygulamaları Dijital diş hekimliği (3D ölçüm, CAD/CAM destekli uygulamalar) Alerjik hastalarda metal içermeyen özel materyal kullanımı Estetik kaygılarla medikal çözümleri bir arada isteyen bireyler   Size Özel Tedavi Planı Nasıl Oluşturulur? Geniş Ağız İçi Muayene: Radyolojik değerlendirme ve dijital tarama yapılır. Hasta Beklentileri Dinlenir: Kişinin yaşam tarzı, sağlık geçmişi ve estetik ihtiyaçları analiz edilir. Multidisipliner Değerlendirme: Gerekli uzmanlık alanları bir arada çalışır (implant, ortodonti, periodontoloji vb.). Tedavi Planı Oluşturulur: Süreç adım adım açıklanır ve kişiye özel uygulanır.   Avantajları Nelerdir? Her hastaya özel, etkili çözümler sunar Birden fazla sorunun tek seferde ele alınmasını sağlar Yüksek hasta memnuniyeti ve uzun ömürlü sonuçlar verir En güncel teknolojilerle desteklenir Estetik ve fonksiyonel denge bir arada sağlanır   Tedavi Süresi ve Uygulama Özel konular kapsamında yapılan işlemler, genellikle birden fazla branşı kapsadığı için daha uzun sürelidir. Ancak tedavi öncesi detaylı planlama sayesinde süreç öngörülebilir hale gelir. Hastaya adım adım bilgilendirme yapılır ve her aşama bireysel olarak ele alınır.   Sık Sorulan Sorular 1. Özel konular altında hangi tedaviler yer alır? İmplant, ortodonti, estetik kaplamalar, çene eklemi tedavileri ve dijital diş hekimliği gibi alanlarda standart dışı veya kombine tedaviler özel konulara girer. 2. Her hasta bu gruba girer mi? Hayır. Özel planlama sadece klasik yöntemlerin yeterli olmadığı, ekstra uzmanlık veya teknolojik destek gerektiren durumlarda uygulanır. 3. Tedavi süreci çok uzun sürer mi? Duruma göre değişir. Ancak süreç en baştan detaylı planlandığı için hem zamanlama hem de bütçe açısından net bilgi verilir. 4. Fiyatlar diğer tedavilere göre daha mı yüksektir? Kapsamlı ve kişiye özel olması nedeniyle maliyet standart işlemlere göre değişkenlik gösterir. Ancak her aşama önceden hastayla paylaşılır. 5. Dijital planlama nedir? 3D tarama ve bilgisayar destekli yazılımlarla yapılan, hatasız ve hızlı sonuç alınmasını sağlayan ileri teknoloji uygulamasıdır.

Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği)

Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği)

Çocuklar İçin Sağlıklı Gülüşlerin Temeli Burada Atılır Pedodonti, 0-13 yaş arası çocukların süt ve daimi dişlerinin sağlığını korumayı, gelişimlerini takip etmeyi ve gerekli durumlarda tedavi etmeyi amaçlayan diş hekimliği dalıdır. Çocuklara özel yaklaşımlar gerektiren bu alan, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan hassas bir uzmanlık alanıdır. Çocuk diş hekimliği, yalnızca çürük tedavisiyle sınırlı değildir; diş gelişim takibi, travma yönetimi, koruyucu uygulamalar ve ortodontik yönlendirmeleri de kapsar. Çocukluk döneminde kazanılan ağız sağlığı alışkanlıkları, bireyin tüm yaşamı boyunca sağlıklı dişlerle yaşamasının anahtarıdır.   Pedodontik Uygulamalar Nelerdir? Koruyucu Diş Hekimliği: Fissür örtücü, flor uygulaması gibi çürük önleyici işlemler Çürük Tedavileri: Süt ve daimi dişlerde dolgu ve kanal tedavisi uygulamaları Diş Çekimi: Çürümüş ya da düşmesi gereken dişlerin çekimi Yer Tutucular: Erken kaybedilen süt dişlerinin yerini korumaya yönelik aparatlar Travma Yönetimi: Diş kırıkları veya düşmelerine yönelik acil müdahale Alışkanlık Kırıcı Apareyler: Parmak emme, tırnak yeme gibi alışkanlıkları engelleyen uygulamalar Erken Ortodontik Yönlendirme: Çene gelişimi ve diş dizilimi takibi   Neden Pedodontist Tercih Edilmeli? Çocukların ağız yapısı ve psikolojik tepkileri yetişkinlerden farklıdır. Bu nedenle pedodontistler: Çocuk psikolojisine uygun yaklaşım geliştirir Korkuyu azaltacak iletişim ve teknikler kullanır Daha sabırlı ve anlayışlı bir tedavi süreci sunar Gelişimsel süreçleri dikkatle takip eder Çocuğun gelecekte diş hekimine duyduğu güveni şekillendirir   Çocuğunuzu Diş Hekimine Ne Zaman Götürmelisiniz? Dünya Sağlık Örgütü ve Türk Pedodonti Derneği’ne göre ilk diş hekimi ziyareti ilk süt dişi çıkar çıkmaz ya da en geç 1 yaşında yapılmalıdır. Bu ziyaret yalnızca muayene değil, çocuğun ortamla tanışması açısından da önemlidir.   Diş Korkusunu Önlemenin Yolu: Erken Tanışma ve Güven Çocukların büyük kısmı diş hekimine dair korkularını ebeveynlerinden veya geç yaşta, ağrılı bir işlem sonrası edinir. Oysa pedodontik yaklaşımlarla yapılan erken tanışmalar, çocuğun diş hekimine karşı güven duymasını sağlar. Oyun eşliğinde yapılan tanıtımlar, renklendirilmiş dolgu materyalleri ve anlatımlı tedavi süreçleri çocukların motivasyonunu artırır.   Sık Sorulan Sorular 1. Süt dişleri nasıl olsa düşecek, tedavi etmeye gerek var mı? Evet. Süt dişleri çocuğun çiğneme, konuşma ve daimi dişlere rehberlik açısından çok önemlidir. Erken kayıplar diş dizilimini ve çene gelişimini olumsuz etkileyebilir. 2. Flor uygulaması zararlı mı? Hayır. Klinik ortamda doğru dozda ve uzman kontrolünde uygulanan flor diş çürüklerini %40-60 oranında önler. 3. Yer tutucu nedir, neden kullanılır? Süt dişlerinin erken kaybında, alttan gelen daimi dişin yerini korumak için kullanılan apareylerdir. Aksi halde çapraşıklık gelişebilir. 4. Diş hekimi korkusu nasıl önlenir? Erken yaşta ağrısız işlemlerle diş hekimiyle tanışmak, çocuğun olumlu deneyim yaşamasını sağlar. Zorlayıcı tavırlardan kaçınılmalı, hekimle çocuk arasında güven kurulmalıdır. 5. Diş fırçalama alışkanlığı kaç yaşında kazandırılmalı? İlk diş çıkar çıkmaz temizlik alışkanlığı başlamalıdır. 2 yaşından itibaren florür içeren macunlarla fırçalama önerilir. 6-7 yaşına kadar ebeveyn desteği gerekebilir.

Ortodonti

Ortodonti

Düzgün Dişler ve Sağlıklı Gülüşler İçin Anahtar Ortodonti, diş ve çene yapısındaki bozuklukları düzelten, estetik ve fonksiyonel olarak sağlıklı bir ağız yapısı kazandırmayı hedefleyen bir diş hekimliği dalıdır. Çapraşık dişler, çene darlığı, kapanış bozuklukları veya diş aralıkları gibi problemler ortodontik tedavi ile giderilebilir. Bu sayede hem dış görünüşte estetik bir iyileşme sağlanır hem de çiğneme ve konuşma fonksiyonları optimize edilir. Günümüzde ortodonti yalnızca çocuk ve gençlerde değil, yetişkinlerde de yaygın şekilde uygulanmaktadır. Özellikle şeffaf plaklar sayesinde telsiz ve konforlu bir tedavi süreci sunulmaktadır. Ortodontik Problemler Nelerdir? Ortodontik tedavi gerektiren başlıca problemler şunlardır: Dişlerde çapraşıklık Dişler arasında aralık (diastema) Alt veya üst çene geriliği ya da ileriliği Açık kapanış, derin kapanış gibi kapanış bozuklukları Alt-üst çene uyumsuzluğu Çapraz kapanış Süt dişlerinin erken veya geç kaybına bağlı dizilim bozuklukları Bu problemler yalnızca estetik değil, aynı zamanda sağlık açısından da önemlidir. İleri seviyedeki çapraşıklıklar, diş fırçalamayı zorlaştırarak çürük ve diş eti hastalıklarına davetiye çıkarabilir. Ortodontik Tedavi Yöntemleri Ortodontik tedaviler hastanın ihtiyaçlarına ve estetik beklentilerine göre şekillendirilir. Günümüzde uygulanan başlıca yöntemler: 1. Metal Diş Telleri (Braketler) En yaygın ve geleneksel yöntemdir. Modern versiyonları daha küçük ve konforludur. Özellikle genç bireylerde sıklıkla tercih edilir. 2. Seramik (Estetik) Teller Diş rengindeki braketlerle daha az fark edilen bir görünüm sunar. Estetik kaygısı olan bireyler için uygundur. 3. Şeffaf Plaklar (Telsiz Ortodonti) Invisalign gibi markalarla bilinen bu sistemde çıkarılabilir ve neredeyse görünmeyen plaklar kullanılır. Konforlu, estetik ve hijyen açısından avantajlıdır. Hafif ve orta düzey vakalarda etkilidir. 4. Lingual Ortodonti Braketlerin dişin iç kısmına yerleştirildiği, tamamen görünmeyen bir sistemdir. Ancak uygulaması daha özeldir ve alışma süresi biraz daha uzun olabilir. Ortodontik Tedavi Hangi Yaşta Yapılabilir? En ideal ortodontik tedavi dönemi 9–14 yaş arasıdır. Bu dönemde çene gelişimi devam ettiği için tedavi daha hızlı ve etkili olur. Ancak günümüzde yetişkin bireyler de gelişmiş teknolojiler sayesinde güvenle ortodontik tedavi görebilmektedir. Yaş, tedavi için bir engel değildir; önemli olan dişlerin ve kemik yapısının sağlıklı olmasıdır. Ortodontik Tedavinin Avantajları Estetik bir gülümseme kazandırır Çiğneme ve konuşma fonksiyonlarını düzeltir Ağız hijyenini kolaylaştırır Diş çürüğü ve diş eti hastalıkları riskini azaltır Çene eklemi rahatsızlıklarının önüne geçebilir Bireyin özgüvenini ve sosyal ilişkilerini olumlu etkiler Tedavi Süreci ve Kontroller Tedavi süresi, problemin şiddetine ve seçilen yönteme göre değişir. Genel olarak 12 ila 24 ay arasında tamamlanır. Şeffaf plaklarla tedavi uygulanıyorsa: Her 9–10 günde bir plak değişimi yapılmalıdır. Yaklaşık 5–6 haftada bir ortodonti kontrolü önerilir. Hasta, plakları gün içinde en az 20–22 saat takmalıdır. Braket tedavisinde ise ayda bir kontrol ve düzenli tel değişimleri yapılır. Süreç boyunca ağız hijyenine dikkat etmek ve randevulara düzenli katılım tedavinin başarısını doğrudan etkiler. Sık Sorulan Sorular 1. Ortodonti tedavisi ağrılı mıdır? Başlangıçta dişlerde hafif baskı ve sızlama olabilir. Bu his birkaç gün içinde kaybolur. 2. Yetişkinler de ortodontik tedavi görebilir mi? Evet. Diş ve kemik yapısı uygunsa her yaşta ortodontik tedavi mümkündür. 3. Telsiz ortodonti (şeffaf plak) kimlere uygulanır? Hafif ve orta dereceli diş bozukluklarına sahip hastalarda idealdir. İleri vakalarda klasik teller tercih edilebilir. 4. Diş telleri konuşmayı bozar mı? Tedavinin ilk günlerinde kısa bir adaptasyon süreci olabilir. Ancak genellikle konuşma birkaç gün içinde normale döner. 5. Tel tedavisi bittikten sonra dişler eski haline döner mi? Pekiştirme tedavisi (retainer veya gece plağı) ile dişlerin yeniden bozulması engellenir.

Endodonti (Kanal Tedavisi)

Endodonti (Kanal Tedavisi)

Dişi Kurtarmanın En Etkili Yolu: Kanal Tedavisi Nedir? Endodonti, halk arasında “kanal tedavisi” olarak bilinen, dişin iç kısmındaki sinir ve damar dokularının enfekte olduğu durumlarda uygulanan bir tedavi yöntemidir. Derin çürükler, travmalar veya eski dolgular nedeniyle zarar görmüş diş pulpası (sinir dokusu) temizlenir, kanallar şekillendirilir ve dolgu malzemesi ile kapatılır. Bu sayede diş çekilmeden ağızda uzun yıllar sağlıklı şekilde varlığını sürdürebilir. Kanal tedavisi, dişi kurtaran bir “son şans” değil, doğru yapıldığında kalıcı ve fonksiyonel bir çözüm sunan modern bir tedavi yöntemidir.   Hangi Durumlarda Kanal Tedavisi Gerekir? Diş çürüğünün sinire ulaşması Dişe gelen travmalar (kırık, çatlak) Derin dolgular sonrası gelişen hassasiyet Dişin uzun süren ağrı, zonklama, gece ağrısı gibi belirtiler göstermesi Diş etinde apse veya şişlik oluşması Dişin renginde koyulaşma (pulpa ölümü belirtisi)   Kanal Tedavisi Nasıl Yapılır? Muayene ve Röntgen: Enfeksiyonun yeri ve yaygınlığı tespit edilir. Anestezi Uygulaması: Tedavi bölgesi uyuşturularak işlem ağrısız hale getirilir. Kanal Temizliği: Dişin içindeki enfekte sinir ve doku çıkarılır, kanallar dezenfekte edilir. Kanal Dolgusu: Şekillendirilen kanallar özel dolgu maddeleriyle kapatılır. Restorasyon: Gerekirse diş üzerine dolgu veya kaplama uygulanır. Günümüzde gelişmiş cihazlar sayesinde kanal tedavileri çoğunlukla tek seansta tamamlanabilmektedir.   Kanal Tedavisinin Avantajları Doğal dişin ağızda kalmasını sağlar Çiğneme fonksiyonunu ve estetik görünümü korur Diş çekimini ve protez uygulamasını geciktirir veya önler İleri enfeksiyonları ve kemik kaybını önler Başarılı uygulamalarda %95’in üzerinde kalıcılık sağlar   Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler İşlem sonrası geçici hassasiyet olabilir, bu normaldir 24 saat içinde sert gıdalardan kaçınılmalıdır Dişin üzerine baskı uygulamaktan kaçınılmalı, gerekirse geçici dolgu korunmalıdır Gerekli durumlarda diş kaplama ile güçlendirilmelidir Düzenli ağız hijyenine devam edilmelidir   Sık Sorulan Sorular 1. Kanal tedavisi ağrılı mı? Hayır. Modern lokal anestezi yöntemleriyle işlem tamamen ağrısızdır. Sonrasında hafif bir sızı olabilir ama kısa sürede geçer. 2. Kanal tedavisi tek seansta yapılabilir mi? Evet. Basit vakalarda çoğunlukla tek seansta tamamlanır. Geniş enfeksiyonlarda birkaç seans gerekebilir. 3. Kanal tedavili diş uzun ömürlü olur mu? Doğru uygulanmış ve iyi bakılmış kanal tedavili dişler 10-20 yıl hatta ömür boyu ağızda kalabilir. 4. Kanal tedavisi sonrası dişimde kırılma olur mu? Dişin yapısı zayıfladığı için kaplama önerilebilir. Bu sayede kırılma riski önlenir. 5. Kanal tedavisi başarısız olursa ne yapılır? Gerekirse kanal yenileme (retreatment) yapılabilir. İleri vakalarda apikal rezeksiyon (kök ucu ameliyatı) gerekebilir.

Dentavia

Tanıtım Videosu

Doktorlarımız

Uzm. Dt. Mehmet Soydinç

Ortodonti Uzmanı

Dt. İrem Özen

Estetik Diş Hekimi

Uzm. Dt. Yusuf Buğra Özdemir

Çene Cerrahisi Uzmanı

Uzm. Dt. Esma Atış

Pedodonti Çocuk Diş Hekimi

Dt. Arya Kürkçü

Estetik Diş Hekimi

MERAK ETTİĞİNİZ

SIK SORULAN SORULAR

Her iki tedavi de eksik dişlerin yerine konulmasını sağlar. Ancak implant, çene kemiğine yerleştirildiği için daha doğal ve uzun ömürlüdür. Hangi yöntemin uygun olduğuna diş hekiminizin detaylı muayenesiyle karar verilir.

Hayır. Uzman kontrolünde ve doğru malzemelerle uygulanan diş beyazlatma işlemi diş minesine zarar vermez. Kısa sürede daha estetik bir gülüş elde etmenizi sağlar.

 

Evet. Süt dişleri, daimi dişlerin sağlıklı gelişimi için rehber görevi görür. Bu nedenle çürük olan süt dişleri kanal tedavisi veya dolgu ile korunmalıdır.

Gece plağı kullanımı, stres yönetimi ve çene kaslarını rahatlatan egzersizlerle tedavi edilir. İleri vakalarda botoks tedavisi de uygulanabilir.

blog

Sağlık Rehberi

Çocuklara Hangi Diş Macunu ve Fırça Kullanılmalı?

Çocuklara Hangi Diş Macunu ve Fırça Kullanılmalı?

Çocuklarda ağız ve diş sağlığının temelleri, bebeklik döneminde atılır. Ancak doğru ürünlerle yapılan ağız bakım rutini, bu temelin sağlam olmasında kritik rol oynar. Ebeveynlerin en çok merak ettiği konulardan biri ise çocukları için hangi diş fırçası ve diş macununun en uygun seçenek olduğudur. Bu yazıda, yaşa uygun ürün tercihi ve kullanım önerilerini detaylıca ele alacağız.   Yaşa Uygun Diş Fırçası Seçimi Diş fırçaları yaş gruplarına göre özel olarak tasarlanır ve çocukların çene yapısı ile diş dizilimine uyum sağlayacak şekilde üretilir. 0–2 Yaş (Bebeklik Dönemi): Bu yaş grubunda diş temizliği genellikle gazlı bez veya parmak fırçası ile yapılır. İlk dişler çıktıktan sonra ise ekstra yumuşak kıllara sahip, küçük başlıklı bebek diş fırçaları tercih edilmelidir. 3–5 Yaş (Okul Öncesi Dönem): Bu dönemde çocuklar artık fırçalama alışkanlığı kazanabilir. Yumuşak kıllı, küçük ve oval başlıklı fırçalar önerilir. Sap kısmının ergonomik ve kaymaz yapıda olması, çocuğun fırçayı rahat kavramasına yardımcı olur. 6–12 Yaş (Okul Çağı): Daimi dişlerin sürmeye başladığı bu yaşlarda, biraz daha büyük başlıklı ama hâlâ yumuşak kıllı fırçalar tercih edilmelidir. Elektrikli çocuk fırçaları da kullanılabilir, ancak çocuğun motor becerileri ve diş yapısı dikkate alınarak seçim yapılmalıdır.   Diş Macunu Seçiminde Nelere Dikkat Edilmeli? Diş macunları da çocukların yaş grubuna göre formüle edilir. Buradaki en önemli kriter, florür oranıdır. 0–3 Yaş: Bu yaş grubundaki çocuklarda, çürük riski yüksekse florür içeren diş macunları doktor tavsiyesiyle kullanılabilir. Florür oranı 500 ppm’i geçmemeli ve bezelye tanesi kadar az kullanılmalıdır. Yutma riski olduğundan ebeveyn kontrolü şarttır. 3–6 Yaş: Bu dönemde çocuklar tükürmeyi öğrendiği için florür oranı 1000 ppm’e kadar olan macunlar tercih edilebilir. Günde 2 kez fırçalama alışkanlığı kazandırılmalıdır. 6 Yaş ve Üzeri: Yetişkin tipi macunlara geçiş yapılabilir. 1450 ppm’e kadar florür içeren çocuk macunları önerilebilir. Ancak çocuğun hâlâ macunu yutmaması önemlidir. ???? Florürsüz ürünler, ancak doktor kontrolünde tercih edilmeli ve çocuğun çürük riski düşükse kullanılmalıdır. ???? Aroma ve renk konusunda çocuğun sevdiği, fırçalamayı teşvik edecek seçenekler tercih edilebilir.   Fırçalama Alışkanlığı Nasıl Geliştirilir? Çocuklar için diş fırçalama bir görev değil, eğlenceli bir rutin haline getirilmelidir. İşte bazı öneriler: Birlikte fırçalayarak örnek olun. Renkli, karakterli fırçalar ve aromalı macunlarla ilgisini çekin. Diş fırçalama şarkıları, çizelgeler veya zamanlayıcılar kullanarak süreci eğlenceli hale getirin. Diş hekimi ziyaretlerini ödüllendirin ve korkutucu olmaktan çıkarın. Sık Yapılan Hatalar Yetişkin macunu kullanmak: Yüksek florür içerdiği için çocuklarda güvenli değildir. Aşırı macun kullanımı: Macun miktarının fazla olması yutma riskini artırır. Sert fırça seçimi: Sert kıllar diş minesine ve diş etlerine zarar verebilir. Fırçayı çok uzun süre kullanmak: Fırçalar 3 ayda bir ya da kılları deforme olduğunda yenilenmelidir.   Uzman Tavsiyesi Önemlidir Her çocuğun ağız yapısı ve çürük riski farklıdır. Bu nedenle pedodontist kontrolünde kişiselleştirilmiş bir ağız bakım önerisi almak en doğrusudur. Özellikle çürük eğilimi yüksek çocuklarda, florür ve fırça tercihi mutlaka uzman görüşüyle şekillendirilmelidir. Çocuklarda diş fırçalama alışkanlığı, uygun ürün seçimiyle daha kolay kazandırılabilir. Doğru yaşa uygun diş fırçası ve florür oranı ayarlanmış diş macunu kullanarak çocuğunuzun sağlıklı bir ağız yapısına sahip olmasına katkı sağlayabilirsiniz. Unutmayın, sağlıklı bir gülümseme çocuklukta başlar!

DEVAMI
Süt Dişleri Çürürse Ne Olur? Tedavi Gerekir mi?

Süt Dişleri Çürürse Ne Olur? Tedavi Gerekir mi?

“Süt dişi nasıl olsa düşecek, tedavi etmeye gerek var mı?” sorusu ebeveynler arasında oldukça yaygındır. Ancak bu düşünce çocukların ağız ve diş sağlığı açısından oldukça risklidir. Süt dişleri, kalıcı dişlerin sağlıklı gelişimi için rehber niteliğindedir ve çürümeleri durumunda ciddi sonuçlar doğurabilir. Süt Dişleri Neden Önemlidir? Süt dişleri çocuğun; Beslenme sürecini rahat şekilde sürdürmesi, Diksiyon ve konuşma gelişimi, Kalıcı dişlere yer kılavuzluğu yapması, Çene ve yüz gelişiminin sağlıklı ilerlemesi açısından hayati rol oynar. Erken çürüyen veya çekilen süt dişleri, bu işlevleri olumsuz etkileyerek uzun vadede ortodontik problemlere yol açabilir. Süt Dişleri Çürürse Ne Olur? Ağrı ve enfeksiyon: Çürük ilerlediğinde dişin sinirlerine ulaşarak ağrıya ve apseye sebep olabilir. Çiğneme zorluğu: Çocuklar besinleri yeterince çiğneyemez ve bu da sindirim sorunlarına yol açabilir. Konuşma bozuklukları: Özellikle ön dişlerde çürük veya eksiklik, seslerin doğru çıkmasını zorlaştırabilir. Daimi dişlerde bozulma: Süt dişi altında gelişen kalıcı diş, çürük kaynaklı enfeksiyon nedeniyle zarar görebilir. Diş kaybı ve yer darlığı: Süt dişi erken çekilirse, kalıcı dişin çıkacağı boşluk kapanabilir ve dişler çapraşık çıkabilir. Tedavi Gerekir mi? Kesinlikle evet. Çürüyen süt dişleri tedavi edilmelidir. Uygulanabilecek tedaviler arasında: Dolgu: Küçük çürüklerde tercih edilir. Diş yapısı korunarak çocuğun normal diş işlevleri devam eder. Kanal tedavisi (pulpektomi): İlerlemiş çürüklerde dişin iç kısmı temizlenir ve özel malzemelerle doldurulur. Yer tutucu: Eğer diş çekimi gerekliyse, boş kalan alanın korunması için yer tutucu uygulanır. Fluor uygulamaları: Yeni çürüklerin önlenmesi amacıyla uygulanır. Bu tedaviler çocuğun yaşına, çürüğün yaygınlığına ve genel ağız sağlığına göre şekillendirilir. Tedavi Edilmezse Ne Olur? Tedavi edilmeyen çürük süt dişleri: Kronik enfeksiyonlara neden olabilir. Çocuğun genel sağlığını tehdit edebilir. Diş hekimi korkusunu pekiştirir. Kalıcı diş diziliminde bozukluklara yol açar. Sosyal gelişimi olumsuz etkileyebilir (özgüven, arkadaş ilişkileri vb.) Bu nedenle “nasıl olsa düşecek” yaklaşımı hem çocuk hem de ilerideki ortodontik tedavi süreçleri açısından zararlıdır. Ailelere Tavsiyeler Çocuğunuzun süt dişlerini deimiş gibi ciddiye alın. İlk diş çıktığında diş fırçalama alışkanlığını başlatın. 6 ayda bir pedodonti uzmanına kontrole götürün. Çürük riski yüksek çocuklar için koruyucu uygulamaları (fissür örtücü, fluor) değerlendirin. Tatlı ve yapışkan gıdalardan sonra mutlaka diş fırçalatın.

DEVAMI
Süt Dişleri Ne Zaman Çıkar ve Ne Zaman Dökülür?

Süt Dişleri Ne Zaman Çıkar ve Ne Zaman Dökülür?

Çocukların ilk dişleri, yani süt dişleri, genellikle ebeveynler için heyecanla beklenen gelişim aşamalarından biridir. Ancak bu süreç bazen kaygı verici de olabilir. Diş çıkarma belirtileri, gecikmeler veya erken dökülmeler ebeveynleri tedirgin edebilir. Bu yazımızda süt dişlerinin çıkış ve dökülme süreçlerini detaylı şekilde ele alıyoruz. Süt Dişleri Ne Zaman Çıkar? Bebeklerde diş çıkarma süreci genellikle 6. ay itibarıyla başlar. İlk çıkan dişler genellikle alt ön kesici dişlerdir. Bu sürecin genel zaman çizelgesi şöyledir: Alt-üst ön kesici dişler: 6–12 ay Yan kesici dişler: 9–16 ay Köpek dişleri: 16–23 ay Birinci azı dişleri: 13–19 ay İkinci azı dişleri: 23–33 ay Toplamda 20 adet süt dişi bulunur ve genellikle 2.5–3 yaş civarında tüm süt dişleri çıkmış olur. Diş Çıkarma Belirtileri Nelerdir? Artan salya Diş etlerinde şişlik Bebeklerde huzursuzluk Uykusuzluk İştahta azalma Ağız çevresinde hafif döküntüler Bu belirtiler normal kabul edilir; ancak yüksek ateş, ishal veya aşırı huzursuzluk gibi durumlar varsa bir hekime danışmak gerekir. Süt Dişleri Ne Zaman Dökülür? Süt dişlerinin dökülmesi ve daimi dişlerin yerini alması 6 yaş civarında başlar. Genellikle ön kesici dişler ilk düşen dişlerdir ve dökülme süreci yaklaşık 12 yaşına kadar devam eder. Bu sırada alttan gelen kalıcı dişlerin sağlıklı bir şekilde yerleşebilmesi için süt dişlerinin doğal yollardan düşmesi önemlidir. Geç veya Erken Dökülmeler Normal mi? Her çocuk aynı zaman çizelgesini takip etmez. Süt dişlerinin çıkma veya dökülme zamanında bireysel farklılıklar olabilir. Ancak 1 yıldan fazla gecikme veya erken dökülme varsa bir pedodontiste başvurulması önerilir. Erken dökülen dişlerin yerine yer tutucu aparat yapılması gerekebilir. Süt Dişlerinin Önemi Birçok ebeveyn, “Zaten düşecek diş, tedaviye gerek var mı?” diye düşünebilir. Oysa süt dişleri, sadece çiğneme ve konuşma değil, aynı zamanda kalıcı dişlerin sağlıklı yerleşimi için de rehberlik eder. Erken çekilen veya çürüyen dişler, diş dizilimini ve çene gelişimini olumsuz etkileyebilir. Ebeveynler Ne Yapmalı? Çocuğunuzun diş gelişim sürecini takip edin. 1 yaş itibarıyla diş hekimi kontrolüne başlayın. Gecikmeler veya asimetrik çıkışlar gözlemlerseniz hekime başvurun. Süt dişleri çürüdüğünde mutlaka tedavi ettirin.

DEVAMI
Çocuklar İçin Pedodonti: Süt Dişi Çürüğünü Önlemenin 7 Etkili Yolu

Çocuklar İçin Pedodonti: Süt Dişi Çürüğünü Önlemenin 7 Etkili Yolu

Çocuklarda süt dişleri, kalıcı dişlerin sağlıklı şekilde gelişmesi için kritik bir rol oynar. Ancak birçok ebeveyn, bu geçici dişlerin önemini yeterince fark etmeyebilir. Oysa süt dişi çürükleri, sadece ağrıya ve enfeksiyona değil, aynı zamanda kalıcı dişlerde bozukluklara da neden olabilir. Pedodonti, yani çocuk diş hekimliği, çocukların ağız ve diş sağlığını korumada rehberlik eden önemli bir branştır. Peki, çocuklarda süt dişi çürüklerini önlemek için neler yapılmalı? İşte uzman pedodontistlerin önerdiği 7 etkili yöntem: 1. Erken Dönemde Diş Hekimi Ziyareti Çocuğun ilk dişi çıktığında (genellikle 6-12 ay arasında), diş hekimi ziyareti yapılmalıdır. Bu erken dönem kontrol, hem ebeveynin doğru bakım alışkanlıkları kazanmasını sağlar hem de diş yapısında gelişebilecek olası problemler önceden tespit edilir. 2. Şekerli Gıdalara ve Atıştırmalıklara Dikkat Süt dişi çürüklerinin en büyük sebeplerinden biri, sık tüketilen şekerli gıdalardır. Şekerli bisküviler, şekerlemeler, meyve suları ve gazlı içecekler çürüğe davetiye çıkarır. Şeker tüketimini sınırlamak ve ardından dişleri fırçalamak bu riski azaltır. 3. Doğru Diş Fırçalama Alışkanlığı Kazandırın Çocuklara diş fırçalama alışkanlığı kazandırmak, çürükleri önlemenin en etkili yollarından biridir. 2 yaşından itibaren florür içeren çocuk diş macunları ile günde en az 2 kez diş fırçalanması sağlanmalıdır. Küçük yaşlardaki çocuklar için ebeveyn desteği şarttır. 4. Gece Beslenmesine Dikkat Gece uyumadan önce biberonla süt ya da meyve suyu verilmesi, “biberon çürüğü” olarak bilinen ciddi bir soruna yol açabilir. Gece beslenmeleri sonrası mutlaka su içirilmelidir. 1 yaşından sonra gece beslenmesi azaltılmalı veya kesilmelidir. 5. Flor ve Fissür Örtücü Uygulamaları Pedodontistler tarafından uygulanan fissür örtücüler, diş yüzeyindeki girintileri kapatarak bakterilerin tutunmasını engeller. Flor uygulamaları ise diş minesini güçlendirir ve çürüğe karşı koruma sağlar. Bu işlemler ağrısız ve kısa sürelidir. 6. Parmak Emme, Emzik Kullanımı ve Tırnak Yeme Takibi Bu tür alışkanlıklar hem diş yapısını bozabilir hem de çürük oluşumuna zemin hazırlayabilir. Gerekiyorsa pedodontik destek ile bu alışkanlıklar zamanla bırakılmalıdır. 7. Düzenli Diş Hekimi Kontrolleri Çocukların diş sağlığının düzenli kontrol altında tutulması, çürüklerin erken fark edilmesini ve daha az müdahale ile çözülmesini sağlar. 6 ayda bir yapılan pedodonti kontrolleri, süt dişlerinin sağlıklı şekilde yerini kalıcı dişlere bırakmasını garanti eder. Sık Sorulan Sorular Süt dişi çürükse çekilmeli mi? Hayır. Öncelikle tedavi edilebilirliği değerlendirilmelidir. Erken çekim, diş diziliminde bozulmalara yol açabilir. Fırçalama yetmez mi, neden flor uygulaması gerekli? Flor, diş minesini çürüğe karşı daha dayanıklı hale getirir. Fırçalamayla birlikte koruyucu etkiyi artırır. Süt dişleri geç çıktıysa sorun olur mu? Diş çıkma zamanı çocuklar arasında farklılık gösterebilir. Ancak 18. ayda hâlâ hiç diş çıkmamışsa bir diş hekimine danışılmalıdır. Koruma, Tedaviden Daha Etkilidir Süt dişlerinin sağlığı, sadece çocuğun bugünkü konforunu değil, gelecekteki ağız yapısını ve yaşam kalitesini de etkiler. Koruyucu pedodonti uygulamaları ve erken alışkanlık kazandırma, ileride oluşabilecek diş sorunlarını büyük ölçüde önler. Çocuğunuzun sağlıklı bir gülümsemeye sahip olması için, pedodonti uzmanınızla düzenli iletişimde kalın ve koruyucu adımları ihmal etmeyin.

DEVAMI
Çocuklarda Diş Sağlığı: Pedodontinin Önemli İpuçları

Çocuklarda Diş Sağlığı: Pedodontinin Önemli İpuçları

Çocuklarda diş sağlığı, hem fiziksel gelişimin hem de yaşam boyu sürecek ağız sağlığının temelini oluşturur. Pedodonti, yani çocuk diş hekimliği, sadece çürük tedavisiyle sınırlı kalmaz; çocuklara sağlıklı diş alışkanlıkları kazandırmak, koruyucu tedavilerle ileride oluşabilecek problemleri önlemek için kritik bir alandır. Bu yazımızda, çocukların diş sağlığını korumak için pedodontistlerin önerdiği en önemli ipuçlarını sizin için derledik. Pedodonti Nedir? Pedodonti, 0–13 yaş aralığındaki çocukların ağız ve diş sağlığıyla ilgilenen diş hekimliği dalıdır. Süt dişlerinin takibi, çürük tedavileri, travma sonrası müdahale, koruyucu uygulamalar (fissür örtücü, flor uygulaması), diş çarpıklıklarının erken teşhisi ve alışkanlık kırıcı tedaviler pedodontinin çalışma alanına girer. Neden Önemlidir? Süt dişleri, kalıcı dişlerin rehberidir. Çürük süt dişleri, enfeksiyonlara ve diş dizilimi bozukluklarına neden olabilir. Diş sağlığı bozuklukları çiğneme problemleri, konuşma bozuklukları ve özgüven eksikliğine yol açabilir. Çocuk yaşta edinilen diş fırçalama alışkanlığı, ileri yaşlarda ağız sağlığının korunmasını kolaylaştırır. Pedodontistlerden Altın Değerinde 7 İpucu İlk Diş Hekimi Ziyareti 1 Yaşında Olmalı Bebeklerde ilk süt dişi genellikle 6. aydan itibaren çıkmaya başlar. İlk kontrol, 1 yaş civarında yapılarak hem ebeveyn bilgilendirmesi sağlanır hem de ağız sağlığı alışkanlıklarının temeli atılır. Süt Dişleri de En Az Kalıcı Dişler Kadar Önemlidir Süt dişleri nasıl olsa düşecek diye düşünülmemelidir. Onların sağlığı, çocuğun genel sağlığına doğrudan etki eder. Düzenli Diş Kontrolleri İhmal Edilmemeli Her 6 ayda bir yapılan pedodonti kontrolleri, çürük oluşumunun erken tespitini ve önlenmesini sağlar. Flor ve Fissür Örtücü Uygulamaları Koruyucudur Bu uygulamalar, diş minesini güçlendirerek çürük riskini azaltır. Şekerli Gıda ve İçecek Tüketimi Kısıtlanmalı Şekerli atıştırmalıklar, çocuklarda çürük oluşumunun temel nedenidir. Tüketim sonrası dişlerin fırçalanması veya su ile çalkalanması önerilir. Diş Fırçalama Eğlenceli Hale Getirilmeli Çocukların fırçalama alışkanlığı kazanması için renkli fırçalar, çizgi film karakterli diş macunları ve eğlenceli saatler kullanılabilir. Parmak Emme, Tırnak Yeme Gibi Alışkanlıklar Takip Edilmeli Bu tür alışkanlıklar, çene yapısında bozulmalara ve diş dizilimi sorunlarına neden olabilir. Gerekirse alışkanlık kırıcı plaklar ile müdahale edilmelidir. Sık Sorulan Sorular Süt dişi çürürse tedavi edilmeli mi? Evet. Enfeksiyonun yayılmaması, ağrı ve ileride oluşabilecek diş kayıplarının önlenmesi için tedavi şarttır. Çocuklar günde kaç kez diş fırçalamalı? Sabah kahvaltıdan sonra ve gece yatmadan önce olmak üzere günde 2 kez fırçalanmalıdır. Çocuğum diş fırçalamayı sevmiyor, ne yapmalıyım? Fırçalama sürecini oyunlaştırmak, birlikte fırçalamak ve başarıyı ödüllendirmek işe yarayabilir. Sağlıklı Dişler Sağlıklı Bir Gelecek Demektir Pedodonti sadece diş tedavisi değil; çocuklara sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırma sürecidir. Ebeveynlerin bu süreçte bilinçli olması ve çocuklarıyla birlikte diş sağlığına önem vermesi, onların gelecekteki yaşam kalitesini doğrudan etkiler. Çocuğunuzun ağız ve diş sağlığı için alanında uzman bir pedodontiste düzenli olarak başvurarak, sağlıklı gülüşlerin temellerini bugünden atabilirsiniz.

DEVAMI
İmplant mı Köprü Diş mi? Hangisi Daha Uzun Ömürlü?

İmplant mı Köprü Diş mi? Hangisi Daha Uzun Ömürlü?

Diş kaybı yaşayan bireyler için en yaygın iki tedavi seçeneği implant ve köprü diş uygulamalarıdır. Her iki yöntem de işlevsel ve estetik çözümler sunar. Ancak hangisinin sizin için daha uygun olduğunu anlamak için aralarındaki farkları, avantaj ve dezavantajları detaylıca bilmek gerekir. Bu yazıda, “İmplant mı köprü diş mi?” sorusuna net bir cevap arayanlar için iki yöntemi tüm yönleriyle karşılaştırıyoruz. Diş İmplantı Nedir? Diş implantı, eksik dişin yerine çene kemiğine yerleştirilen titanyum vidalar ve üzerine yerleştirilen protez dişlerden oluşur. Kendi başına bağımsız bir yapıya sahip olduğu için diğer dişlere zarar vermez. Avantajları: Komşu dişlere zarar vermez. Doğal dişe en yakın görünüme sahiptir. 20 yıl ve üzeri dayanıklılık sunar. Çene kemiğini uyararak kemik kaybını önler. Köprü Diş Nedir? Köprü diş, eksik dişin iki yanındaki sağlam dişlerin küçültülerek üzerlerine kaplama yapılması ve bu kaplamaların arasında eksik dişi taklit eden bir dişin yerleştirilmesiyle uygulanır. Avantajları: Daha kısa sürede tamamlanabilir (1–2 hafta). Kemik yapısı zayıf olan hastalarda uygulanabilir. Ek cerrahi işlem gerekmez. Hangi Yöntem Daha Uzun Ömürlü? Dayanıklılık Karşılaştırması İmplant dişler, doğru uygulama ve düzenli bakım ile 20–30 yıla kadar dayanabilir. Köprü dişler ise ortalama 7–10 yıl içinde aşınma, çürüme veya diş eti sorunları nedeniyle yenilenme ihtiyacı doğurabilir. Kazanan: Uzun ömürlülükte implantlar açık ara önde. Estetik ve Fonksiyonel Açıdan Farklar İmplantlar, diş eti çizgisiyle daha uyumlu ve doğal görünür. Köprü dişlerde ara boşluklar zamanla temizlik açısından sorun oluşturabilir. İmplantlar çiğneme fonksiyonunu daha etkin sağlar. Kazanan: Estetik ve fonksiyonellikte de implant bir adım önde. Uygulama Süresi ve Maliyet Köprü: Tedavi süresi kısa ve daha uygun fiyatlıdır. İmplant: Süreç 2–6 ay sürebilir ve maliyetlidir; ancak uzun vadede tekrar işlem gerekmediği için ekonomik olabilir. Hangi Durumda Hangisi Tercih Edilmeli? Durum Tercih Edilmesi Gereken Genç yaşta diş kaybı İmplant Kemik erimesi olan hasta Köprü (veya kemik destekli implant) Estetik öncelikli bölgeler İmplant Hızlı çözüm arayan hastalar Köprü Komşu dişler zaten kaplamalıysa Köprü Sık Sorulan Sorular (FAQ) İmplant mı köprü mü daha pahalı? Kısa vadede implant daha pahalıdır ancak uzun ömürlü olması nedeniyle tekrar işlem gerekmez. Köprü daha ucuz görünse de zamanla yeniden yaptırmak gerekebilir. İmplant tedavisi ne kadar sürer? Kemik yapısına bağlı olarak 2 ila 6 ay sürebilir. Eğer kemik desteği gerekiyorsa süre uzayabilir. Her hastaya implant yapılabilir mi? Hayır. Kemik hacmi yeterli olmayan ya da sistemik hastalıkları bulunan bireylerde dikkatli değerlendirme yapılmalıdır. Hangi Yöntem Sizin İçin Uygun? Eğer uzun vadeli, estetik ve doğal bir çözüm arıyorsanız implant sizin için ideal tercihtir. Ancak kısa sürede tedavi olmak ve daha ekonomik bir yöntem tercih etmek isterseniz, köprü diş uygulaması da başarılı bir alternatiftir. Tedavi kararı, kişisel sağlık durumu, estetik beklentiler ve klinik değerlendirmeler ışığında verilmelidir. Diş hekiminizle detaylı bir planlama yaparak, sizin için en uygun yöntemi güvenle tercih edebilirsiniz.

DEVAMI

İletişim

İletişim Bilgileri

Atakent mah, Dentavia Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği, Caher Dudayev Bulvarı 144A, Karşıyaka/İzmir, Türkiye

+(90) (232) 335 00 75