Uzm. Dt. Esma Atış

Uzm. Dt. Esma Atış

Esma Atış Kars doğumludur. Ortaöğretim ve lise öğrenimini Kars’ta okul birincisi olarak tamamlamıştır. 2012 yılında başladığı Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden 2017 yılında mezun olmuştur.

2018-2021 tarihleri arasında Van Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde 3 yıl Diş Hekimi olarak görev almıştır.

2021 yılında, Diş Hekimliği Uzmanlık Sınavı sonucunda Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği) anabilim dalında uzmanlık eğitimine başlamıştır. Uzmanlık tezi olarak seçtiği “Büyük Azı Keser Hipomineralizasyonundan Etkilenmiş Daimi Dişlerde Farklı Simanlar Kullanılarak Uygulanan Paslanmaz Çelik Kronların Klinik Başarısının Değerlendirilmesi” başlıklı çalışmasını 2024 yılında tamamlayarak eğitimini sonlandırmıştır.

Eğitim süreci boyunca ve sonrasında pek çok kongre ve kursa katılarak mesleki gelişimini sürdürmüştür. Çocuk diş hekimliği alanında estetik dolgu, kanal tedavisi, koruyucu uygulamalar ve yer tutucular gibi çeşitli tedavi yöntemlerinde deneyim sahibidir. Ayrıca, genel anestezi altında gerçekleştirilen diş tedavileri konusunda da hizmet sunmaktadır.

TDB (Türk Diş Hekimleri Birliği) ve TPD (Türk Pedodonti Derneği) üyesidir

Doktorlarımız

Uzm. Dt. Mehmet Soydinç

Ortodonti Uzmanı

Dt. İrem Özen

Estetik Diş Hekimi

Uzm. Dt. Yusuf Buğra Özdemir

Çene Cerrahisi Uzmanı

Uzm. Dt. Esma Atış

pedodonti çocuk diş hekimi

blog

Sağlık Rehberi

Zirkonyum Kaplama: Estetik ve Dayanıklılığı Bir Arada Sunan Yenilik

Zirkonyum Kaplama: Estetik ve Dayanıklılığı Bir Arada Sunan Yenilik

Modern diş hekimliğinde estetik ve dayanıklılık artık aynı potada buluşuyor. Zirkonyum kaplamalar, doğal diş görünümünü taklit eden, ışık geçirgenliği yüksek ve oldukça sağlam yapısıyla estetik diş hekimliğinde ön plana çıkıyor. Dentavia olarak, hastalarımıza hem sağlıklı hem de doğal bir gülümseme sunmak için zirkonyum teknolojisini başarıyla uyguluyoruz. Zirkonyum Kaplama Nedir? Zirkonyum, beyaz renkli bir seramik malzemedir. Metal destekli porselenlere kıyasla çok daha estetik ve biyouyumlu olması sayesinde son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Hem ön hem arka dişlerde rahatlıkla uygulanabilir. Avantajları Doğal diş görünümüne çok yakındır Metal içermediği için alerjik reaksiyon riski düşüktür Diş etiyle mükemmel uyum sağlar Uzun ömürlüdür, leke tutmaz Işık geçirgenliği sayesinde dişlerde opak durmaz Dentavia'da Uygulama Süreci Muayene ve Planlama: Diş yapınız detaylı incelenerek en uygun tedavi planı oluşturulur. Diş Hazırlığı: Kaplama yapılacak dişler minimal şekilde küçültülür. Geçici Kaplama: Hazır kaplamalar laboratuvarda üretilirken geçici dişler takılır. Kalıcı Uygulama: Zirkonyum kaplamalar özel yapıştırıcılarla dişlerinize sabitlenir. Daha parlak, doğal ve sağlıklı bir gülüş hayal ediyorsanız, zirkonyum kaplama ideal çözümdür. Dentavia’nın uzman kadrosu ile size özel estetik çözümler sunuyoruz.

DEVAMI
Diş Eti Hastalıkları: Erken Belirtiler ve Tedavi Seçenekleri

Diş Eti Hastalıkları: Erken Belirtiler ve Tedavi Seçenekleri

Diş eti hastalıkları, genellikle fark edilmeden ilerleyen ama ciddi sonuçlara yol açabilen rahatsızlıklardır. Diş eti kanamasıyla başlayıp, diş kaybına kadar gidebilecek bu süreci önlemek mümkün. Dentavia olarak diş eti sağlığına özel önem veriyor, erken teşhis ve etkili tedaviyle sağlıklı gülüşleri koruyoruz. Diş Eti Hastalıklarının Nedenleri Yetersiz ağız hijyeni Sigara ve tütün ürünleri kullanımı Genetik yatkınlık Şeker hastalığı Hormonal değişiklikler (hamilelik, menopoz) Belirtiler Diş fırçalarken veya kendiliğinden oluşan kanama Kırmızı, şiş ve hassas diş etleri Diş etlerinde çekilme Ağız kokusu Dişlerde sallanma Dentavia’da Diş Eti Tedavisi Profesyonel Diş Taşı Temizliği (Detartraj): Diş taşları ve plaklar diş yüzeyinden uzaklaştırılır. Küretaj (Derin Temizlik): Diş eti altındaki bakteriyel enfeksiyonların temizlenmesini içerir. Lazer Tedavisi: Minimal invaziv bir yöntemle diş eti hastalıklarının tedavisinde modern teknoloji kullanılır. Cerrahi Girişimler: İleri vakalarda flep operasyonları ya da diş eti grefti uygulanır. Diş eti sağlığınızı korumak, genel sağlığınızı da olumlu yönde etkiler. Dentavia olarak, her hastamıza özel bakım planı hazırlayarak sağlıklı bir ağız yapısını garanti altına alıyoruz.

DEVAMI
Diş Sıkma (Bruksizm) Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Diş Sıkma (Bruksizm) Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Günlük hayatın stresi, farkında olmadan gece boyunca ya da gün içinde dişlerimizi sıkmamıza yol açabilir. Bu durum, bruksizm yani diş sıkma olarak adlandırılır. Bruksizm, hem fiziksel rahatsızlık hem de uzun vadede diş sağlığı üzerinde yıkıcı etkilere neden olabilir. Bu yazımızda bruksizmin ne olduğunu, nedenlerini, belirtilerini ve Dentavia’da uygulanan tedavi yöntemlerini ele alıyoruz. Bruksizmin Nedenleri Bruksizm çoğunlukla psikolojik ve nörolojik sebeplerden kaynaklanır. En yaygın nedenler şunlardır: Yoğun stres ve anksiyete Uyku bozuklukları Kapanış bozuklukları (maloklüzyon) Eksik ya da yanlış hizalanmış dişler Belirtiler Bruksizm genellikle farkında olunmadan gerçekleşir, ancak bazı belirtiler tanı koymada yardımcı olabilir: Sabahları çene ağrısı veya baş ağrısı ile uyanma Dişlerde hassasiyet veya aşınma Diş minesinde çatlaklar Boyun ve yüz kaslarında gerginlik Çene ekleminde ses gelmesi veya kilitlenme Dentavia’da Bruksizm Tedavisi Kliniğimizde bruksizm tedavisinde kişiye özel bir yaklaşım uygulanır: Gece Plağı (Splint): Özellikle uyku sırasında dişlerin birbirine temas etmesini önleyen özel koruyucu plaklar hazırlanır. Botoks Uygulaması: Aşırı çene kası aktivitesini kontrol altına alarak rahatlama sağlar. Ortodontik Düzeltmeler: Eğer bruksizmin nedeni dişlerin yanlış kapanması ise ortodontik tedaviyle müdahale edilir. Stres Yönetimi ve Psikolojik Destek: Bruksizmin altında yatan duygusal sebeplerin çözülmesi için destek sağlanır.

DEVAMI
SMART Protokolü ile Amalgam Dolgu Sökümü: Sağlıklı ve Güvenli Bir Yaklaşım

SMART Protokolü ile Amalgam Dolgu Sökümü: Sağlıklı ve Güvenli Bir Yaklaşım

Amalgam dolgular, civa içeriği nedeniyle son yıllarda tartışmalı hale gelmiş ve yerine biyouyumlu materyaller tercih edilmeye başlanmıştır. SMART Protokolü (Safe Mercury Amalgam Removal Technique), amalgam dolguların güvenli bir şekilde çıkarılmasını sağlayan bilimsel bir yöntemdir. Amalgam Dolgu Nedir? Amalgam, cıva, gümüş, kalay ve bakır gibi metallerin karışımından oluşur. Dayanıklı olmasına rağmen zamanla çevre dokulara zarar verebilecek civa buharı salabilir. SMART Protokolü Nedir? IAOMT (Uluslararası Ağız Tıbbı ve Toksikoloji Akademisi) tarafından geliştirilen bu protokol, amalgamın sökümünde hem hasta hem hekim için maksimum koruma sağlar. SMART Adımları: Yüksek vakum aspirasyon sistemi Diş üzerine lastik örtü (rubber dam) Temiz hava maskesi ve oksijen desteği Civa buharını emen özel filtre sistemleri Vücut koruyucu örtüler Düşük ısıda ve kesintili söküm tekniği Neden Tercih Edilmeli? Amalgam dolguların bilinçsizce çıkarılması, sistemik civa maruziyetine neden olabilir. SMART protokolü sayesinde bu risk minimuma indirilir. Alternatif Dolgular Nelerdir? Kompozit dolgular Cam iyonomer dolgular Seramik inley/onley restorasyonlar Sık Sorulan Sorular Her amalgam dolgu çıkarılmalı mı? Hayır. Ancak çatlak, sızıntı veya estetik kaygı varsa, SMART protokolü ile değiştirilmesi önerilir. Bu işlem pahalı mı? Standart dolgu değişimine göre daha kapsamlıdır, ancak sağlık açısından değeri büyüktür.

DEVAMI
Kanal Tedavisi (Endodonti): Dişi Kurtaran Sessiz Kahraman

Kanal Tedavisi (Endodonti): Dişi Kurtaran Sessiz Kahraman

Kanal tedavisi, halk arasında dişin çekileceği düşüncesi oluştuğunda kurtarıcı rol üstlenen bir uygulamadır. Dişin iç kısmındaki enfekte veya iltihaplı sinir dokusu (pulpa) temizlenerek dişin yapısı korunur. Hangi Durumlarda Gerekir? Derin çürükler Travma sonucu sinir hasarı Dişe gelen sert darbe sonrası renk değişimi Şiddetli sıcak-soğuk hassasiyeti ve zonklayıcı ağrı Kanal Tedavisi Nasıl Yapılır? Lokal anestezi uygulanır. Dişin pulpa odasına ulaşılır ve sinir dokusu çıkarılır. Kanallar özel cihazlarla şekillendirilir ve dezenfekte edilir. Uygun dolgu maddesiyle kanal doldurulur ve üst restorasyon yapılır. Modern Yaklaşımlar: Mikroskop ve Dijital Ölçümler Günümüzde kanal tedavisinde başarı oranı, kullanılan teknolojiyle doğru orantılıdır. Mikroskobik büyütme ve dijital apex cihazları sayesinde daha hassas ve kalıcı sonuçlar elde edilir. Sık Sorulan Sorular Kanal tedavisi acı verir mi? Hayır, işlem lokal anestezi ile ağrısız şekilde yapılır. Kanal tedavisi sonrası ağrı olur mu? İlk birkaç gün hassasiyet normaldir. Ağrı kesicilerle kolayca kontrol altına alınabilir.

DEVAMI
Çene Cerrahisi: Ağız ve Yüz Bölgesinde Uzman Müdahale

Çene Cerrahisi: Ağız ve Yüz Bölgesinde Uzman Müdahale

Çene cerrahisi, diş hekimliğinin ağız, çene ve yüz bölgesindeki hastalıkların, travmaların ve deformasyonların cerrahi yöntemlerle tedavisini kapsayan uzmanlık alanıdır. Hem estetik hem de fonksiyonel sonuçlar elde etmeyi hedefleyen bu alan, günümüzde implant cerrahisi, 20 yaş dişi operasyonları, çene kırıkları, kist ve tümör tedavileri gibi birçok müdahaleyi içermektedir. Hangi Durumlarda Çene Cerrahisine Başvurulur? Gömülü 20 yaş dişleri Kist ya da tümör gibi çene lezyonları Çene kemiği kırıkları veya deformasyonları Ortodontik tedavi öncesi kemik düzenlemeleri Diş implantı öncesi kemik grefti veya sinüs lifting işlemleri Ameliyat Süreci ve Anestezi Çene cerrahisi işlemleri genellikle lokal anestezi altında yapılır. Geniş kapsamlı operasyonlarda ise sedasyon veya genel anestezi tercih edilebilir. İşlem öncesi radyolojik tetkikler (panoramik röntgen, 3D tomografi) ile detaylı değerlendirme yapılır. İyileşme Süreci İyileşme süresi yapılan müdahaleye göre değişmekle birlikte ortalama 1-2 hafta içinde ödem ve ağrı azalır. Cerrahi sonrası verilen antibiyotik ve ağrı kesicilerle konfor sağlanır. Dikişler genellikle 7 gün içinde alınır. Sık Sorulan Sorular Çene cerrahisi sonrası şişlik olur mu? Evet, birkaç gün süren ödem normaldir. Soğuk uygulama ve dinlenme bu süreci kısaltır. Gömülü diş alınmazsa ne olur? Çevre dokularda enfeksiyon, kist oluşumu veya komşu dişlerde baskı ve çapraşıklık meydana gelebilir.

DEVAMI
Diş Beyazlatma Hakkında Merak Edilenler: Yöntemler, Etkiler ve Güvenlik

Diş Beyazlatma Hakkında Merak Edilenler: Yöntemler, Etkiler ve Güvenlik

Beyaz ve sağlıklı görünen dişler, hem estetik hem de özgüven açısından büyük önem taşır. Günümüzde birçok kişi daha parlak bir gülüşe sahip olmak için diş beyazlatma yöntemlerine başvuruyor. Ancak diş beyazlatma işlemi hakkında çeşitli soru işaretleri ve yanlış bilgiler de yaygındır. Bu yazıda, diş beyazlatma süreciyle ilgili tüm merak edilenleri detaylı şekilde ele alıyoruz. Diş Beyazlatma Nedir? Diş beyazlatma, diş yüzeyindeki renk değişimlerini gidererek dişlerin birkaç ton daha açık hale getirilmesi işlemidir. Genellikle hidrojen peroksit veya karbamid peroksit içeren özel beyazlatıcı jeller ile yapılır. Dişlerde Renklenme Neden Oluşur? Dişlerin rengi zamanla çeşitli etkenlerle koyulaşabilir veya sararabilir. Bunlar arasında: Çay, kahve, kırmızı şarap gibi boyayıcı içecekler Sigara ve tütün ürünleri Yetersiz ağız hijyeni Yaşlanma Bazı ilaçlar (tetrasiklin gibi) Travmalar sonucu dişin iç yapısında oluşan değişiklikler Diş Beyazlatma Yöntemleri Ofis Tipi Beyazlatma (Klinik Uygulama): Diş hekimi tarafından uygulanan bu yöntemde, yüksek yoğunluklu beyazlatıcı jel kullanılır ve özel ışık cihazları ile desteklenir. Tek seansta etkili sonuçlar elde edilebilir. Ev Tipi Beyazlatma: Hekimin hazırladığı kişiye özel plaklara beyazlatıcı jel yerleştirilerek genellikle birkaç gün boyunca günde birkaç saat kullanılır. Hazır Beyazlatma Ürünleri: Eczaneden temin edilebilen beyazlatıcı şeritler veya jellerdir. Etkileri daha zayıf ve geçici olabilir. Diş Beyazlatma Güvenli midir? Uzman bir diş hekimi kontrolünde yapıldığında diş beyazlatma işlemi güvenlidir. Ancak yanlış ürünlerin kontrolsüz şekilde kullanılması diş minesine zarar verebilir veya diş eti tahrişine yol açabilir. Beyazlatma Kalıcı mı? Diş beyazlatma işlemi kalıcı değildir, ancak etkisi 6 ay ile 2 yıl arasında sürebilir. Sonuçların süresi, kişinin yaşam tarzına ve ağız bakım alışkanlıklarına bağlıdır. İşlem sonrası çay, kahve ve sigara tüketiminin azaltılması önerilir. Beyazlatma Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli? İlk 48 saat boyunca renkli yiyecek ve içeceklerden kaçınılmalıdır. Asitli içeceklerden uzak durulmalı. Diş fırçalama ve ağız bakım rutinine dikkat edilmelidir. Renklenmeye neden olan alışkanlıklardan (sigara, kahve) uzak durulmalıdır. Kimler Diş Beyazlatma Yaptırmamalı? Hamileler ve emziren anneler 16 yaşından küçük bireyler Alerjisi olan kişiler Diş eti hastalığı veya çürüğü bulunan bireyler (önce tedavi edilmelidir) Sık Sorulan Sorular 1. Diş beyazlatma işlemi ağrılı mı? Hayır, ancak işlem sonrasında bazı bireylerde geçici hassasiyet oluşabilir. Bu genellikle 24-48 saat içinde geçer. 2. Dişlerim tekrar sararır mı? Evet, özellikle renklendirici gıdalar tüketmeye devam edilirse. Ancak düzenli bakım ile bu süre uzatılabilir. 3. Evde yapılan beyazlatma işlemleri güvenli mi? Hekim kontrolünde verilen ürünler güvenlidir. Ancak internetten alınan, içeriği belirsiz ürünler risk oluşturur. 4. Hassas dişlere beyazlatma yapılabilir mi? Diş hekiminiz uygun dozaj ve teknikle hassas dişlere de güvenle beyazlatma uygulayabilir.

DEVAMI
Hamilelikte Ağız ve Diş Sağlığı: Anne Adayları Nelere Dikkat Etmeli?

Hamilelikte Ağız ve Diş Sağlığı: Anne Adayları Nelere Dikkat Etmeli?

Hamilelik, hem bedensel hem de hormonal birçok değişimin yaşandığı özel bir dönemdir. Bu süreçte diş ve diş eti sağlığı da doğrudan etkilenir. Ancak birçok anne adayı, gebelik sırasında ağız ve diş sağlığını ikinci plana atar. Oysa ihmal edilen diş sorunları, hem annenin sağlığını hem de bebeğin gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Hamilelikte Diş Eti Problemleri Neden Artar? Gebelikte östrojen ve progesteron hormonlarının artması, diş etlerinde kan akışını artırır ve bu da diş eti iltihabına (gebelik gingiviti) yatkınlığı yükseltir. Aşağıdaki belirtiler sıklıkla görülür: Diş eti kanaması Şişmiş ve kızarık diş etleri Ağız kokusu Diş eti çekilmesi Bu belirtiler, düzenli fırçalama ve diş ipi kullanımına rağmen devam ediyorsa, mutlaka diş hekimi kontrolü yapılmalıdır. Diş Tedavisi Hamilelikte Yapılabilir mi? Evet. Hamilelikte acil olmayan işlemler genellikle ikinci trimester (4-6. aylar) arasında güvenle yapılabilir. Bu dönemde anne adayı hem daha rahattır hem de gelişmekte olan bebek için risk daha düşüktür. İlk 3 ay ve son 3 ayda, zorunlu olmadıkça tedaviler ertelenebilir. Güvenli Olan İşlemler: Diş taşı temizliği Dolgu Diş çekimi (gerekliyse ve lokal anestezi ile) Röntgen (kurşun önlük ile gerekli önlem alınarak) Hamilelikte Röntgen Çekilir mi? Evet, gerektiği durumlarda alınan önlemlerle birlikte ağız röntgeni güvenle çekilebilir. Kurşun yelek ve tiroid koruyucu ile bebeğin radyasyondan etkilenmesi engellenir. Anne Adaylarının Dikkat Etmesi Gerekenler Günde en az 2 kez florürlü diş macunu ile dişler fırçalanmalıdır. Diş ipi veya ara yüz fırçaları kullanılarak diş araları temizlenmelidir. Aşırı tatlı tüketimi sınırlandırılmalı, ara öğünlerde meyve ve süt gibi sağlıklı gıdalar tercih edilmelidir. Kusma sonrası ağız mutlaka suyla çalkalanmalı ve 30 dakika sonra diş fırçalanmalıdır. Bebek Diş Sağlığı İçin Ne Yapılmalı? Annenin ağız sağlığı, bebeğin gelecekteki diş sağlığı açısından da önemlidir. Annenin ağzındaki çürük bakterileri, doğumdan sonra bebekle temasla bulaşabilir. Bu nedenle doğum öncesi ağız hijyeni, çocuğun da sağlıklı bir ağız yapısına sahip olmasında önemli rol oynar. Sık Sorulan Sorular 1. Hamileyken diş çektirmek zararlı mı? Hayır, gerekli durumlarda lokal anestezi ile güvenli şekilde yapılabilir. Zamanlama ve risk değerlendirmesi hekime bırakılmalıdır. 2. Gebelikte diş ağrısına ne iyi gelir? Geçici olarak tuzlu suyla gargara yapılabilir. Ancak mutlaka bir diş hekimi tarafından değerlendirilmelidir. 3. Diş eti kanaması normal mi? Hormonal değişikliklerden dolayı sık görülür. Ancak fırçalama ihmal edilmemeli, hatta diş eti sağlığını korumak için daha dikkatli olunmalıdır. 4. Diş tedavisi bebeğe zarar verir mi? Hayır, uzman kontrolünde ve uygun zamanda yapıldığında güvenlidir. Anestezik maddeler de lokal uygulandığı için bebeğe geçmez.

DEVAMI
Diş Sıkma ve Gıcırdatma (Bruksizm) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Diş Sıkma ve Gıcırdatma (Bruksizm) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Dişlerinizi gece uyurken farkında olmadan sıkıyor ya da gıcırdatıyor musunuz? Sabahları çene ağrısı, baş ağrısı veya dişlerde hassasiyetle uyanıyorsanız, “bruksizm” adı verilen diş sıkma rahatsızlığınız olabilir. Bruksizm, hem çocuklarda hem de yetişkinlerde sıkça görülen, ancak çoğu zaman fark edilmeden ilerleyen bir problemdir. Bruksizm Nedir? Bruksizm, kişinin istemsiz olarak dişlerini sıkması veya gıcırdatması durumudur. Genellikle gece uykuda gerçekleşir, ancak bazı kişilerde gün içinde de meydana gelebilir. Bu durum zamanla diş minesinin aşınmasına, dişlerin çatlamasına ve çene ekleminde hasara yol açabilir. Bruksizmin Nedenleri Nelerdir? Diş sıkma genellikle fiziksel bir sorundan çok, psikolojik ve nörolojik nedenlerle ortaya çıkar. Yaygın nedenler şunlardır: Stres ve anksiyete Uyku bozuklukları (örneğin, uyku apnesi) Diş dizilimindeki bozukluklar (maloklüzyon) Duygusal baskılar veya bastırılmış öfke Parkinson ve benzeri nörolojik hastalıklar Diş Sıkma Belirtileri Nelerdir? Bruksizm, çoğu zaman farkında olunmadan ilerlediği için belirtiler dikkatle gözlemlenmelidir: Sabahları baş ağrısı veya yüz ağrısı ile uyanma Çene ekleminde ağrı, kütleme sesi veya hareket kısıtlılığı Diş minesinde aşınma Dişlerde kırık veya çatlak oluşumu Kulak çevresinde ağrı hissi Dişlerde sıcak-soğuk hassasiyeti Bruksizm Nasıl Tedavi Edilir? Bruksizmin kesin bir çözümü tek başına bir yöntemle sağlanamaz. Genellikle birden fazla yaklaşımın kombinasyonu önerilir: Gece plağı (splint): Özel olarak hazırlanan silikon gece plakları, dişlerin birbirine temas etmesini önleyerek hasarı azaltır. Stres yönetimi: Psikolojik destek, gevşeme egzersizleri, yoga veya meditasyon gibi yöntemler bruksizmin şiddetini azaltabilir. Diş tedavileri: Eğer neden diş dizilim bozukluğuysa ortodontik tedaviler gerekebilir. Botoks uygulaması: Çene kaslarına düşük doz botoks uygulaması, kasların sıkılmasını engelleyerek bruksizmin önüne geçebilir. Evde Alınabilecek Önlemler Gün içinde çene pozisyonunuzu kontrol edin, dişlerinizin birbirine değmemesine dikkat edin. Yatmadan önce ılık duş almak, bitki çayı içmek gibi rahatlatıcı rutinler oluşturun. Sert yiyeceklerden (kuruyemiş, buz gibi) uzak durun. Gün içinde dişlerinizi gereksiz yere sıkmamaya çalışın. Sık Sorulan Sorular 1. Diş sıkma neden sadece geceleri olur? Uyku sırasında stresin etkisiyle farkında olmadan çene kasları kasılır. Bu yüzden gece bruksizmi daha yaygındır. 2. Gece plağı takmak kesin çözüm müdür? Gece plağı, dişlerin zarar görmesini engeller ancak altta yatan nedeni ortadan kaldırmaz. Tedavi çok yönlü olmalıdır. 3. Diş sıkma çocuklarda da olur mu? Evet. Özellikle süt dişlerinin değişim döneminde geçici olarak görülebilir. Ancak sürekli hale gelirse hekim kontrolü gerekir. 4. Bruksizm tedavi edilmezse ne olur? Dişlerde çatlama, çene ekleminde kalıcı hasar, kas ağrıları ve ciddi baş ağrılarına yol açabilir.

DEVAMI
Çocuklarda İlk Diş Muayenesi Ne Zaman Yapılmalı? Aileler İçin Rehber

Çocuklarda İlk Diş Muayenesi Ne Zaman Yapılmalı? Aileler İçin Rehber

Bir çocuğun ilk diş muayenesi, sadece çürük kontrolü amacıyla değil, aynı zamanda ağız ve diş sağlığının temellerini oluşturmak için önemli bir adımdır. Ancak birçok aile, diş hekimine gitmeyi ancak bir problem ortaya çıktığında düşünür. Oysa çocuklarda düzenli diş kontrolleri, hem erken teşhis hem de kalıcı diş sağlığı alışkanlıklarının kazandırılması açısından büyük önem taşır. İlk Diş Ne Zaman Çıkar? Genellikle bebeklerde ilk diş 6. aydan itibaren çıkmaya başlar. Bu süreç bazı bebeklerde daha erken, bazılarında ise daha geç olabilir. İlk dişin çıkmasından kısa süre sonra diş hekimi ziyareti önerilir. Amerikan Pediatrik Diş Hekimliği Akademisi (AAPD), ilk diş çıktıktan sonra veya en geç 1 yaşına kadar çocukların diş hekimine götürülmesini önermektedir. Neden Bu Kadar Erken? Erken yaşta yapılan diş muayeneleri sayesinde: Süt dişlerinde çürük oluşumu erkenden fark edilir, Çene gelişimi izlenebilir, Parmak emme, emzik kullanımı gibi alışkanlıkların diş yapısına etkileri değerlendirilir, Aileler doğru ağız bakımı hakkında bilgilendirilir. Çocuklar Diş Hekimine Nasıl Alıştırılır? Çocuklar için diş hekimi ziyareti çoğu zaman korkutucu olabilir. Ancak doğru yaklaşım ile bu süreci keyifli hale getirmek mümkündür: Diş hekimi oyunla tanıtılabilir, İlk randevu mutlaka ağrısız ve işlem gerektirmeyen bir kontrol olmalıdır, Klinik ortamı çocuklara özel olmalı, renkli ve eğlenceli bir atmosfer sunmalıdır. Süt Dişleri Neden Önemlidir? Birçok ebeveyn, süt dişlerinin geçici olduğunu düşündüğü için çürüklerini önemsemez. Oysa süt dişleri: Çiğneme ve konuşma işlevi görür, Kalıcı dişlerin yerini hazırlar, Erken kaybı durumunda dişlerde çapraşıklığa neden olabilir. Diş Fırçalama Ne Zaman Başlamalı? İlk diş çıkmadan önce bile bebeğin diş etleri temiz, yumuşak bir bezle silinmelidir. İlk diş çıktıktan sonra çocuklara özel diş fırçaları ve az miktarda florürlü macun ile fırçalama yapılabilir. Günde en az 2 kez diş fırçalama alışkanlığı kazandırılmalıdır. Sık Sorulan Sorular 1. Çocuğumu ne zaman ilk kez diş hekimine götürmeliyim? İlk diş çıktıktan sonra ya da en geç 12. ayda ilk muayene yapılmalıdır. 2. Süt dişi çürürse ne olur? Tedavi edilmezse ağrı, enfeksiyon ve kalıcı dişlerde şekil bozuklukları görülebilir. 3. Diş hekimi korkusunu nasıl aşabiliriz? İlk muayene olumlu geçerse ve diş hekimi deneyimi oyun gibi sunulursa, çocuklarda korku gelişmez. 4. Emzik kullanımı diş yapısını bozar mı? Uzun süreli emzik kullanımı, üst ön dişlerin öne doğru çıkmasına neden olabilir. 2 yaşından sonra bırakılması önerilir.

DEVAMI
Diş Taşı Temizliği Neden Gereklidir? Ne Sıklıkla Yapılmalı?

Diş Taşı Temizliği Neden Gereklidir? Ne Sıklıkla Yapılmalı?

Diş taşı, dişlerin üzerinde zamanla biriken ve fırçalama ile temizlenemeyen sertleşmiş bakteri plaklarıdır. Bu plaklar, tükürükte bulunan minerallerle birleşerek sert bir yapıya dönüşür ve diş eti çizgisinin altına kadar inebilir. Diş taşı sadece estetik sorunlara değil, aynı zamanda ciddi ağız ve diş sağlığı problemlerine de yol açabilir. Diş Taşı Oluşumu Nasıl Gerçekleşir? Diş yüzeylerinde oluşan plak, düzenli olarak temizlenmezse sertleşerek tartar yani diş taşına dönüşür. Özellikle düzenli diş fırçalamayan bireylerde ve sigara kullanan kişilerde diş taşı oluşumu daha hızlı ve yoğun şekilde gerçekleşir. Diş Taşı Temizliği Neden Önemlidir? Diş eti hastalıklarını önler: Diş taşları, diş eti iltihabına (gingivitis) neden olabilir. Bu durum tedavi edilmezse ileri seviyede periodontitise yol açar. Ağız kokusunu önler: Diş taşları, ağızda bakterilerin üremesi için uygun bir zemin oluşturur ve bu da kötü ağız kokusuna neden olabilir. Dişlerin doğal rengini ortaya çıkarır: Diş taşları dişlerde sarımsı ve kahverengi görünüme yol açar. Temizlik sonrası dişler daha beyaz görünür. Diş kayıplarını önler: İleri derecede diş taşı birikimi kemik kaybına ve sonunda diş kaybına yol açabilir. Diş Taşı Temizliği Ne Sıklıkla Yapılmalıdır? Genellikle 6 ayda bir diş taşı temizliği yapılması önerilir. Ancak diş taşı oluşumuna yatkın bireylerde bu süre 3-4 aya kadar inebilir. Diş hekimi kontrolleri bu konuda en doğru yönlendirmeyi sağlayacaktır. Diş Taşı Temizliği Acıtır mı? Hayır. Diş taşı temizliği, modern ultrasonik cihazlar ile yapılan bir işlemdir ve genellikle ağrısızdır. Diş eti hassasiyeti olan bireylerde lokal anestezi kullanılabilir. Diş Taşı Temizliğinden Sonra Nelere Dikkat Edilmelidir? İlk 24 saat sıcak-soğuk hassasiyetine karşı dikkatli olunmalıdır. Renkli içecekler (çay, kahve, şarap) birkaç gün boyunca sınırlandırılmalıdır. Ağız hijyenine daha fazla özen gösterilmelidir. Sık Sorulan Sorular Diş taşı kendiliğinden geçer mi? Hayır, evde fırçalama ile temizlenemez. Diş hekimi tarafından profesyonel olarak temizlenmelidir. Diş taşı temizliği diş minesine zarar verir mi? Hayır, doğru teknikle yapılan temizlik işlemi diş minesine zarar vermez. Diş taşı temizliğinden sonra kanama olur mu? İlk temizlikten sonra hafif diş eti kanamaları olabilir, bu normaldir ve kısa sürede geçer.

DEVAMI
Diş Sağlığı ve Beslenme İlişkisi: Neler Tüketmeli, Nelerden Kaçınmalı?

Diş Sağlığı ve Beslenme İlişkisi: Neler Tüketmeli, Nelerden Kaçınmalı?

Sağlıklı bir gülümsemenin sadece diş fırçalamakla sağlandığını düşünüyorsanız, bir kez daha düşünmelisiniz. Ağız ve diş sağlığı, doğrudan beslenme alışkanlıklarımızla bağlantılıdır. Tükettiğimiz yiyecek ve içecekler, dişlerimizin dayanıklılığını, çürük riskini ve genel ağız sağlığını büyük ölçüde etkiler. Hangi Besinler Diş Sağlığına Faydalıdır? Bazı gıdalar dişlerimizi güçlendirirken, bazıları da zarar verir. İşte diş dostu başlıca besinler: Süt ve süt ürünleri: Kalsiyum ve fosfor bakımından zengin olan süt, peynir ve yoğurt gibi ürünler diş minesini güçlendirir. Lifli sebzeler ve meyveler: Elma, havuç ve kereviz gibi lifli gıdalar tükürük salgısını artırarak doğal temizlik sağlar. Yeşil yapraklı sebzeler: Ispanak, brokoli ve lahana gibi sebzeler, hem vitamin hem de mineral desteğiyle diş etlerini korur. Su: Gün boyunca su tüketmek, ağız içinde oluşan asitleri nötralize ederek çürük oluşumunu engeller. Dişlere Zarar Veren Gıdalar Bazı gıdalar ve içecekler diş minesine zarar verir, çürük riskini artırır. Bunlardan bazıları şunlardır: Şekerli yiyecek ve içecekler: Şeker, ağızdaki bakterilerle birleşerek asit üretir ve bu asit diş minesini aşındırır. Gazlı içecekler: Asidik yapıları nedeniyle diş yüzeyini zayıflatır. Yapışkan atıştırmalıklar: Karamel, lokum, jelibon gibi gıdalar dişe yapışarak temizlenmesi zor plak oluşumuna neden olur. Aşırı sıcak-soğuk yiyecekler: Aniden tüketilen çok sıcak veya çok soğuk gıdalar diş hassasiyetine yol açabilir. Günlük Hayatta Nelere Dikkat Etmeliyiz? Her ana öğünden sonra su içmek, ağız içi pH dengesini korur. Şekerli bir şey tüketildiğinde hemen diş fırçalamak yerine 20-30 dakika bekleyip sonra fırçalamak daha sağlıklıdır. Şekersiz sakızlar, tükürük üretimini teşvik ederek doğal temizliğe katkı sağlar. Gece yatmadan önce diş fırçalamak ve gerekirse diş ipi kullanmak ihmal edilmemelidir. Çocuklarda Beslenme Alışkanlıkları Neden Önemlidir? Çocuklarda süt dişleri, daimi dişlerin sağlıklı gelişimi için oldukça önemlidir. Bu nedenle küçük yaşlardan itibaren şekersiz beslenme alışkanlığı kazandırmak, hem çürük oluşumunu azaltır hem de ömür boyu sürecek sağlıklı ağız yapısının temelini atar. Öğün aralarında sık sık şekerli atıştırmalıklar vermek yerine, elma gibi lifli meyveler tercih edilmelidir. Sık Sorulan Sorular 1. Asitli içecekleri tamamen bırakmalı mıyım? Mümkünse evet. Eğer tüketilecekse, pipetle içmek ve sonrasında su içmek zararları azaltır. 2. Dişlerimi her yemek sonrası fırçalamalı mıyım? Günde en az 2 kez fırçalamak yeterlidir. Ancak yemek sonrası ağzı suyla çalkalamak da oldukça faydalıdır. 3. Şekerli gıdalardan tamamen kaçınmalı mıyım? Hayır, ancak miktar ve sıklık kontrol altında tutulmalı. Tükettikten sonra temizlik ihmal edilmemelidir.

DEVAMI